Merkez Bankası Politikalarının Yatırımcı Kararlarına Etkisi

Ekonomi yönetiminde para politikası ve maliye politikası, ekonominin kısa ve uzun vadeli işleyişini şekillendiren en önemli araçlardır. Merkez bankaları, kısa vadede piyasalarda oluşan aşırı dalgalanmaları para politikası ile kontrol ederken, uzun vadeli ekonomik eğilimler ise daha çok maliye politikaları aracılığıyla yönlendirilir.

Enflasyonla Mücadelede TCMB’nin Rolü

Türkiye ekonomisinin kronik sorunlarından biri olan yüksek enflasyon, son yıllarda para politikalarının merkezinde yer alıyor. Arz ve talep yönlü fiyat artışlarını yavaşlatmak ve enflasyon beklentilerini aşağı çekmek için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), son iki yıldır sıkı para politikası uyguluyor.

Enflasyon dinamiklerine baktığımızda, en büyük etkiyi döviz kurlarındaki yukarı yönlü hareketler ve bu hareketlerin piyasalarda yarattığı beklentiler oluşturuyor. Bu nedenle TCMB, ilk aşamada döviz kurlarındaki oynaklığı azaltabilmek için politika faizini reel getiri (enflasyon beklentilerinin üzerinde faiz) sağlayacak seviyelere çıkardı. İkinci aşamada ise para arzını kısıp kredi maliyetlerini artırarak fiyat artışlarını sınırlamaya çalıştı. Böylece hem fiyat istikrarı sağlandı hem de kontrolsüz fiyat yükselişleri frenlendi.

Geleceğe Yönelik Para Politikası Döngüsü

Enflasyonun düşüş trendine girmesi ve beklentilerin iyileşmesiyle birlikte TCMB, kademeli olarak politika faizini indirmeye başlayacaktır. Ancak bu süreçte, en baştakine göre daha düşük reel faiz vermeyi sürdürerek Türk Lirası’nın aşırı değer kaybetmesini önlemeyi hedefleyecek. Aynı zamanda kredi faizleri kademeli olarak gerilerken, piyasaların likidite ihtiyacını karşılayacak ölçüde para politikasında kontrollü gevşeme yapılacaktır.

Yatırımcılar İçin Stratejiler

Peki, TCMB’nin para politikası döngüsü içinde yatırımcılar hangi araçlara yönelmeli?

• Faiz artış dönemlerinde: Reel faizin negatif olduğu sıkılaşma aşamasında, yatırımcılar daha çok mevduat ve likit fonlara yönelir. Bu dönemde yüksek faiz ortamından olumsuz etkilenen uzun vadeli tahviller ve hisse senetleri, portföylerde daha az yer bulur.
• Faiz indirim sürecinde: Faizlerin düşmeye başlamasıyla birlikte, yatırımcılar düşen faizden olumlu etkilenen uzun vadeli bono ve hisse senetlerine daha fazla ağırlık verirler.
• Orta vadede: Enflasyonun TCMB’nin hedefleri doğrultusunda gerilemesiyle birlikte faizlerin düşmesi, artan likidite ve kredi koşullarındaki iyileşme, şirket kârlılıklarını yükseltir. Bu da hisse senedi piyasalarını güçlendirir. Bireysel ve kurumsal yatırımcıların portföylerinde hisse senetlerine daha fazla yer vermesi beklenir.

Özetle, merkez bankalarının uyguladıkları para politikaları, ekonomiyi kısa ve orta vadede güçlü biçimde etkiler. Bu nedenle yatırımcıların da portföy stratejilerini, bu politikaların gidişatını ve piyasa beklentilerini dikkate alarak şekillendirmeleri gerekir.

Yatırımlarınızı güvenle yönetmenin, portföyünüzü çeşitlendirmenin ve riskleri minimize etmenin en etkili yolu, BV Portföy'ün uzmanlığı ile mümkün.